lacking a boundary ne demek?
- Sınırsız
sınırsız
- Sınırı olmayan, bir sınırla ayrılmamış olan, hudutsuz.
- Pek çok, sonsuz
Borderless.
Boundless.
Immeasurable.
Measureless.
Absolute.
Illimitable.
Infinite.
Plenary.
lacking
- Eksik kalan
- Noksan
- Yetersiz
- Eksik
lacking bristles
- Kılsız
a
- Ülke, kurum ve yatırım araçlarının yüksek güvenilirlik aralığını gösteren ve derecelendirme kuruluşu tarafından verilen not. A'nın sayıları arttıkça güvenilirlik derecesi yükselir; işaret değişiklikleri her bir konum için olumlu veya olumsuz gelişmelere işaret eder (AA, AAA, A+, AA- vb).
- Yunanca yokluk ifade eden ön ek.
- Amper.
- Anot.
- Angström.
- Argon simgesi. (II)
- Kazanılmış bağışıklık yetmezlik sendromu.
- Bk. adres çözünümü iletişim kuralı
AIDS.
Association of Research-based Pharmaceutical Companies.
boundary
- Limit, had
- Hudut, sınır
Türetilmiş Kelimeler (bis)
lackinglacking bristleslacking coordinationlacking disciplinelacking enthusiasmlacking faithlacking foresightlacking in bloodlacking in boldnesslacking in deliberatenesslacklack expressionlack for nothinglack oflack of abilityaa 1a alfa lipoproteinemia b basımıa b c basımıa b dizilemesia b sarmasıa bad hata bad marka bad sailorababaaba güreşiabacıabacılık