kuşatmak muhasara etmek ne demek?

  1. (en)Besiege

besiege

  1. Kuşatmak muhasara etmek
  2. Üstüne varmak
  3. Kuşatmak, sıkıştırmak, yağmuruna tutmak (Argo)

kuşatmak

  1. Çevresini sarmak, çevrelemek, çevirmek, abluka etmek, ablukaya almak, ihata etmek, muhasara etmek
  2. Çevrelemek, çokça bulunmak.
  3. Kaplamak.
  4. Bele sarılıp bağlanan şeyleri başkasının beline bağlamak.
  5. (en)Brood.
  6. (en)Encircle.
  7. (en)Enclose.
  8. (en)Encompass.
  9. (en)Surround.
  10. (en)To surround.

kuşatma

  1. Bir ülkenin veya bir yerin dış dünya ile olan her türlü bağlantısını kuvvet kullanarak kesme, abluka, ihata
  2. (en)Surrounding.
  3. (en)Encirclement.
  4. (en)Enclosure.
  5. (en)Envelopment.
  6. (en)Siege.
  7. (en)Blockade.
  8. (en)Circumscription.
  9. (en)Investment.
  10. (en)Surround.

muhasara

  1. Kuşatma.
  2. Çevirme.
  3. Etraftan çevirmek. Kuşatmak. Düşmanı etraftan sarmak. Abluka etmek.

etmek

  1. Bir işi yapmak
  2. Bir durumu ortaya çıkarmak.
  3. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
  4. Bulmak, erişmek
  5. Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
  6. Herhangi bir değerde olmak
  7. Vermek.
  8. Eşit değer kazanmak.
  9. (en)Step.
  10. (en)Say.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kuşatmakkuşatmakuşatma altına almakkuşatma kuramıkuşatmamakkuşatkuşatankuşatan duvarkuşatarak yakalamakkuşatılmakuşa benzeyenkuşa süt nasip olsa anasından olurdukuşadkuşağa almakuşakmuhasaramuhasara etmekmuhasamamuhasamatmuhasametmuhabmuhabamuhabbetmuhabbet beslemekmuhabbet ciçeğigiller
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın