kontak köprüsü ne demek?
Contact bridge
contact
- Temasa geçmek
- Görüşmek
- İlişki kurmak
- İrtibat kurmak
- Temas, değme, değiş
- İlişki, münasebet
- Görüşme
- Bağlantı
- Bulaşıcı hastalık nakledebilen kimse, portör
- Temas etmek, dokunmak
kontak
- Karşıt elektrik taşıyan iki maddenin birbirine dokunması, temas.
- Motorlu araçları çalıştırmaya yarayan düzenek.
- Bağlantı, ilgi.
- Ruh sağlığı yerinde olmayan, dengesiz.
- Bk. değme
Ignition.
Shortchange.
Short.
Short circuit.
Bonkers.
kontak akımı
Contact current
köprü
- Herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımının, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan ahşap, kâgir, beton veya demir yapı
- İki şey arasında bağ veya ilişkiyi sağlayan şey.
- Geminin önünü iyice görecek bir yükseklikte, sancaktan iskeleye kadar kurulan kumanda yeri.
- Güreşte omuzları yere değdirmemek için ayakları ve alnı yere dayayıp beli yukarı kaldırarak alınan durum.
- Vücudun, sırt yere dönük olarak el, baş veya diz yere dayanarak yay biçimi aldığı durum.
- Olmayan dişlerin yerini tutmak veya takma dişleri ağızdaki dişlere sağlam tutturmak amacıyla yapılan diş protezi.
- Vücudun, sırt yere dönük olarak el-taban, baş-taban ya da el-diz, baş-diz dayanak yüzeyleri arasında yay biçimi dayalı bulunduğu durum.
- Tellerin gövde üzerinde durmasını sağlayan metal parça.
- Hat boyunca devam eden iki papilin daralarak birbirine bir noktada temas etmesi ve tekrar ayrılması ile oluşan parmak izi karakteristiği.
- Verici bir yayaçla ortak bir besleme kablosu ve dalgalıktan yararlanan resim ve ses vericilerinin çıkışlarının bağlandığı aygıt