kibare ne demek?
Kökeni: Arapça
- İnce, terbiyeli, nazik, görgülü.
- Ululuk, büyüklük.
- Bk. Kibar.
kibar
- Hassas.
- Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan kimse.
- Zengin, soylu, köklü aile.
- Seçkin, değerli.
- Büyükler, ulular.
- Büyük cömert, asil, zengin.
- Terbiyeli ve nezaket sahibi.
- Seçkin, değerli.
- Zengin, soylu.
- Kibirli.
kibar
- Hassas.
- Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan kimse.
- Zengin, soylu, köklü aile.
- Seçkin, değerli.
- Büyükler, ulular.
- Büyük cömert, asil, zengin.
- Terbiyeli ve nezaket sahibi.
- Seçkin, değerli.
- Zengin, soylu.
- Kibirli.
kibar adam
Toff.