kepçe ne demek?

  1. Sulu yiyecekleri karıştırmaya ve dağıtmaya yarayan, uzun saplı, yuvarlak ve derince kaşık

    Tahta kaşık ve kepçe yontar, geçimini bunları satarak sağlardı.

    N. Araz
  2. Bu kaşığın alabildiği miktarda olan.
  3. Erimiş madeni kalıba dökmek için kullanılan büyük kaşık.
  4. Saplı bir çembere geçirilmiş olan, balık veya kelebek tutmada kullanılan ağ.
  5. Tahıl, kömür, kum vb.nin yüklenip boşaltılmasında kullanılan, iki veya daha çok çeneden oluşmuş motorlu araç.
  6. Bu aracın alabildiği miktarda olan.
  7. Gemilerde, ortasında dümenevi bulunan yuvarlak kıç çıkıntısı.
  8. Güreşte hasmın arkasından bacakları arasına el sokma oyunu.
  9. Su ürünlerini sudan karaya veya sandala almada kullanılan torba biçiminde saplı file.
  10. (en)Scoop net.
  11. (en)Ladle.
  12. (en)Scoop.
  13. (en)Skimmer.
  14. (en)Digger.
  15. (en)Dipper.
  16. (en)Dipper dredger.
  17. (en)Shovel.
  18. (en)Soup ladle.
  19. (en)Spoon.
  20. (en)Dip net.
  21. (en)Butterfly net.

kepçe dolusu

  1. (en)Scoopful

kepçe gibi

  1. Kanat gibi öne doğru açılmış (kulak).

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kepçe dolusukepçe gibikepçe ile almakkepçe ile boşaltmakkepçe ile vermekkepçe kulakkepçe makinesikepçe suratkepçeburunkepçekulakkepkep takmakkep ve cübbe giymişkepadekeşkepan
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın