kaynama ne demek?

  1. Kaynamak işi.
  2. Bir sıvının doygun buhar basıncının bulunduğu ortamın basıncına denk olduğu durumda, kabarcık oluşumuyla birlikte buhar evresine geçişi.
  3. (en)Boiling.
  4. (en)Boil.
  5. (en)Ebullition.
  6. (en)Surging up.
  7. (en)Bubbling up.
  8. (en)Knitting.
  9. (en)Bubble.

kaynamak

  1. Bir sıvı, sıcaklığı belli bir dereceyi bulduğunda buhar durumuna geçerek fokurdamak.
  2. Yiyecek, içecek pişmek, haşlanmak
  3. Yerden çıkmak
  4. Kırık, çatlak kemik veya metal parçalar eski durumunu almak, birbirine yapışmak.
  5. Yara kapanmak, iyileşmek.
  6. Mayalı bir şey kabarıp köpürmek.
  7. Mide ekşimek.
  8. Çalkantı durumunda olmak, dalgalanmak.
  9. (en)Spill over with.
  10. (en)Boil.

kaynama derecesi

  1. (en)Boiling range.

kaynama noktası

  1. Saf bir sıvının belirli bir basınçta kaynamaya başladığı sıcaklık.
  2. Bir sıvının uçuk basıncının dış basınca eşit olduğu sıcaklık derecesi.
  3. Bir sıvının uçuk basıncının dış basınca eşit olduğu sıcaklık derecesi.
  4. Belli basınç altında, sıvının buhara dönüşmeye başladığı sıcaklık.
  5. Sıvıların deniz seviyesinde kaynamaya başladığı sıcaklık derecesi.
  6. Sıvının buhar basıncıyla atmosferik basıncın eşitlendiği sıcaklık derecesi.
  7. Bir sıvının belirli basınçta kaynamaya başladığı sıcaklık.
  8. (en)Boil.
  9. (en)Boiling point.
  10. (al)Siedepunkt

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kaynama derecesikaynama noktasıkaynama noktası yükselimikaynama noktası yükselmesikaynama noktasını yükseltmekaynama noktasi ölçerkaynama noktasi ölçümükaynama sıcaklığıkaynama taşıkaynama yokluğukaynakaynaçkaynaç taşıkaynaçtaşıkaynağa göre
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın