kavuşmak ne demek?

  1. Ayrı kalınan, sevilen bir kimseyle bir araya gelmek, onu yeniden görmek

    Biz 1923'te bir Mustafa Kemal'e kavuşmasaydık, gelecek zamanlara doğru yollarımızı tıkayan aşılmaz setleri yıkamazdık.

    F. R. Atay
  2. Yokluğu çekilen veya çok istenen bir şeye erişmek, onu elde etmek
  3. Katılmak
  4. Bir araya gelmek, birleşmek.
  5. Güneş batmak.
  6. Varmak, ulaşmak.
  7. (en)Meet.
  8. (en)Come together.
  9. (en)Rejoin.
  10. (en)Reunite.
  11. (en)Converge.
  12. (en)Resume.
  13. (en)Return to.
  14. (en)To be reunited with.
  15. (en)To succeed in getting sth long sought for.
  16. (en)To reach.
  17. (en)To arrive at.
  18. (en)To flow into another.
  19. (en)To join another.
  20. (en)To meet.
  21. (en)To overlap properly.
  22. (en)Retrieve.

kavuşma

  1. Kavuşmak işi, buluşma, telaki
  2. Mantar ve yosun sınıfından bazı aşağı bitkilerde, yeni bir birey oluşturmak için iki ayrı hücrenin birleşmesi.
  3. (en)Encounter.
  4. (en)Meeting.
  5. (en)Reunion.

kavuşma konumu

  1. Güneş'le herhangi bir gezegenin, Güneş'le Ay'ın Yer'e göre aynı hizada ve aynı yanda (uzanım 0°) bulunduğu konum. (bk. şekil K.31)
  2. (en)Conjunction.
  3. (fr)Conjonction

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kavuşmakavuşma konumukavuşma şerefine ziyafet vermekkavuşmamakkavuşmazkavuşkavuşkan
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın