kamaşmak ne demek?

  1. Güçlü bir ışık sebebiyle göz bakamaz olmak

    Işıktan gözlerimiz kamaşıyor.

    R. H. Karay
  2. Ekşi bir şey sebebiyle diş uyuşup tedirginlik vermek.
  3. (en)To be dazzled.
  4. (en)To be set on edge.

kamaşma

  1. Kamaşmak işi.
  2. Bir optik dizgedeki yüzeylerden film üzerine yansıyarak resimdeki sertliği azaltan ya da resmin niteliğini bozan, istenmeyen ışık. TV
  3. Televizyon ışıtaçlarında, gerçekte etkilenmemesi gereken fosforlanmalı bölgelerin etkilenmesinden doğan ve bu bölgeye düşen ışık.
  4. (en)Flare, dazzle.
  5. (al)Überstrahlung
  6. (fr)Éblouissement

kamaştıran

  1. (en)Blinding

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kamaşmakamaştırankamaştırmakamaştırmakkamakama aksikama basmakkama biçimli billurkama dişligiller
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın