kalın ne demek?

  1. Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı

    Alt katta her tarafın pencereleri kalın, sık demir parmaklıklarla örtülüydü.

    H. R. Gürpınar
  2. Enli ve gür
  3. Düzlem biçimindeki şeylerde, iki yüz arasındaki uzaklık kendi cinsindekilere göre çok olan.
  4. Yoğun, akıcılığı az olan.
  5. Etli, dolgun

    Dudakları kalın, yüzü ergenlik içinde...

    M. Ş. Esendal
  6. Pes (ses)
  7. Gelin olacak kıza erkek tarafından verilen para veya armağan, ağırlık

    Babam senden çok mu istedi kalını?

    Halk türküsü
  8. Mayalı hamurun parçalara ayrılıp tandırda pişirilmesiyle elde edilen ekmek türü.
  9. Cihâz (bk. çeyiz, donatım).
  10. (en)Thick.
  11. (en)Stout.
  12. (en)Coarse.
  13. (en)Dense.
  14. (en)Grave.
  15. (en)Leathery.
  16. (en)Rich.
  17. (en)Boldface.
  18. (en)Bold.
  19. (en)Full.
  20. (en)Murky.
  21. (en)Family.

kalın açınık

  1. Bkz. Açınık.

kalın altı çizili

  1. (en)Bold underline

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kalın açınıkkalın altı çizilikalın bacaklı kuşkalın bacaklıgillerkalın bağırsağa ilaç taşıyan sistemkalın bağırsağın kolon bölümükalın bağırsakkalın bağırsak ile ilgilikalın baskalın bezkalıkalıbkalıba basmakkalıba dökmekalıba dökmek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın