kahkahaya boğulmak ne demek?
Burst into laughter.
burst
- Ortaya çıkmak, aniden açmak
- Patlama, çatlama, ileri atılma
- Mermi atılması
- Bir el silah atımında yapılan atış
- Açılma
- Göz önüne serilme
- Yarılmak, ayrılmak, ileri fırlamak
- Boşanmak (göz yaşı, kahkaha)
- Had safhaya gelmek
- Gözle görülür hale gelmek
kahkahaya boğan
Sidesplitting, uproarious.
kahkahayı ağzında söndürmek
- Terbiye sınırlarını aşmamak için gülmeyi sınırlamak.
boğulmak
- Boğma işine konu olmak.
- Havasızlıktan ölmek
- Bunalmak
Choke.
Be drowned.
Get drowned.
Smother.
Stifle.
Suffocate.
Asphyxiate.