kız tavlası ne demek?
- Belli bir düzene göre sıralanmış pulların gelen zara göre önce kendi hanesinde yayılması ve sonra toplanmasıyla oynanan tavla oyunu.
kız torun
Granddaughter.
kız
- Dişi çocuk
- Bakire
- Evlenmemiş dişi insan.
- İskambil kâğıtlarında kız resimli kâğıt.
- Dişi.
- Dişi cinsten birine daha yaşlı biri tarafından kullanılan bir seslenme sözü.
- Kesilmiş koyunun kuyruk bölmünden kuyruk yağı elde edilmek için bu kısmın doğranıp, bir kapta kavurulup, çıkan yağı süzüldükten sonraki kalınntısı
- Küçük kap. (Osmanlıca'da yazılışı: kîz)
Maiden.
Girl.
tavla
- At ahırı
- Bölümlere ayrılmış iki yanlı tahta üzerinde on beşerden otuz pul ve iki zarla iki kişinin karşılıklı oynadığı oyun
- Bu oyunun üzerinde oynandığı, iki iç yüzü bölme desenli, dikdörtgen biçimindeki tahta kutu.
- Çevrenin atlar üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla inşa edilen at barınağı.
- Hayvan bağlanan ahır. (San'at Ansiklopedisinde "Tavla" maddesi: "Hayvanların tavlanması yani istirahat edip çalışacak kıvama gelmesi, kuvvet ve takat kazanması için beslendiği yer." şeklinde tarif edilmiştir.)
Tables.
Backgammon.
Stable.