kıvrım kıvrım kıvranmak ne demek?

  1. Çok acı çekerek kıvranmak.

kıvrım

  1. Bkz. jirus, ansa, kangal, katlantı
  2. Bir şeyin kıvrılan yeri, büklüm. Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat.
  3. Bir tür tatlı.
  4. Ayrım, dönemeç
  5. Kıvrılma sonunda oluşan toprak dalgası.
  6. Kıvrılmaya uğramış bir bölgede, dalgalı bir görünüş yaratan inişli çıkışlı kabartıların her biri. bkz. kemer, tekne.
  7. Yapağı lifinin doğal dalgası.
  8. (en)Plait.
  9. (en)Twist.
  10. (en)Curve.

kıvrım bağırsak

  1. Boş bağırsakla kör bağırsak arasında bulunan ince bağırsağın son kısmı, ileum.
  2. Boş bağırsakla kör bağırsak arasında bulunan ince bağırsağın son kısmı, ileum.
  3. (en)Ileum.
  4. (la)Ileum

kıvrım

  1. Bkz. jirus, ansa, kangal, katlantı
  2. Bir şeyin kıvrılan yeri, büklüm. Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat.
  3. Bir tür tatlı.
  4. Ayrım, dönemeç
  5. Kıvrılma sonunda oluşan toprak dalgası.
  6. Kıvrılmaya uğramış bir bölgede, dalgalı bir görünüş yaratan inişli çıkışlı kabartıların her biri. bkz. kemer, tekne.
  7. Yapağı lifinin doğal dalgası.
  8. (en)Plait.
  9. (en)Twist.
  10. (en)Curve.

kıvranmak

  1. Ağrı, sancı gibi bedensel veya korku, heyecan gibi ruhsal sebeplerle vücut eğilip bükülmek
  2. Acı çekmek, üzülmek
  3. Bir şeye çok gereksinim duymak.
  4. (en)Writhe.
  5. (en)Wriggle.
  6. (en)Agonize.
  7. (en)Suffer.
  8. (en)Be pinched.
  9. (en)Be convulsed.
  10. (en)Squirm.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kıvrımkıvrım bağırsakkıvrım bağırsak adenokarsinomukıvrım diüretiklerikıvrım kanatlarıkıvrım kıvrımkıvrım menteşesikıvrım süskıvrım yanlarıkıvrım yapmakkıvrıkkıvrık havai fişekkıvrık kenarlı fötr şapkakıvrık kuyrukkıvrık mide kurdu
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın