kıskaç gözlük ne demek?

1. Kelebek gözlük.
2. Pince-nez.

kelebek

1. Pul kanatlılardan, vücudu, kanatları ince pullarla ve türlü renklerle örtülü, dört kanatlı, çok sayıda türleri olan böceklere verilen genel ad
2. Biçim olarak bu böceklere benzeyen
3. Geviş getiren hayvanların karaciğerlerinde yerleşip en çok öd yollarını tıkayan bir cins asalak hayvan ve bu hayvanın sebep olduğu hastalık.
4. Vida, somun vb. nesnelerde kolayca çevrilmeye yarayan kelebek biçimindeki bölüm.
5. Yere koşut bir biçimde kollarla uçarmış gibi hareketi gerektiren zor bir atlama türü
6. Karışımlıktan motora geçen karışım niceliğini denetleyen yassı metal kapak.
7. Yapraksolucanlar sınıfına bağlı emici yassı kurtların genel adı. bk. büyük karaciğer kelebeği, küçük karaciğer kelebeği, akciğer kelebeği.
8. Hlk. 1. Fasioloidiozis. 2. Trematod.
9. 1. vücudu kanatlan ince pullarla ve türlü renklerle örtülü, dört kanatlı, çok sayıda türü olan böcek. 2. narin, ince kadın.
10. Vücudu, kanatları ince pullarla ve türlü renklerle örtülü, dört kanatlı, çok sayıda türü olan böcek.

kıskaç

1. Bkz. damar sıkıştırıcısı
2. Bir şeyi tutup sıkıştırmaya yarayan kerpeten, pense vb. araç.
3. Açılıp kapanan eğreti merdiven.
4. Böceklerde besin maddelerini parçalamaya ve kendilerini savunmaya yarayan organ
5. Demircilerin kızgın demiri tuttukları maşa vb. araç.
6. Kıskaç biçiminde olan.
7. Bir şeyi tutmaya, sıkıştırmaya, bükmeye yarayan her tür araç, gereç.
8. Bir aygıtı bir yere sağlamca tutturmak için kullanılan gereç.
9. Bir gaz ya da sıvı akışını, bunların içinden geçtiği lastik boruları sıkıştırarak kabaca denetleyebilen gereç.
10. Kimi Trypanorhyncha'ların dokunaçları üzerinde bulunan externo-lateral uzunlamasına sıralar h

kıskaç çoğ

1. Pinchers

gözlük

1. Görme bozukluğu olan gözlerin daha iyi görmesine veya gözleri korumaya yarayan, bir çerçeveye yerleştirilmiş çift camdan oluşan araç
2. Atların çevreden ürkmemeleri için gözlerinin iki yanına takılan siper.
3. Gözene.
4. Glasses.
5. Eyeglasses.
6. Pair of eyeglasses.
7. Goggles.
8. Spectacles.
9. Specs.
10. Pair of spectacles.

Türetilmiş Kelimeler (bis)