kılçık atmak ne demek?

1. Bir kimsenin işini karıştırmak, bozmak.

kılçık

1. Balıkların eti arasında bulunan diken gibi ince ve küçük kemik.
2. Fasulye, bakla vb. sebzelerin yeşil kabuğunda ve ekin başaklarında bulunan sert ve kıl gibi uzun lif.
3. Alttaki güreşçinin, kuyruk sokumunu hızla ve birdenbire havaya kaldırarak sırtına abanmış olan güreşçinin dengesini bozup ön veya yan tarafına aşırıp atması.
4. Spine.
5. Fishbone.
6. Fish's spine.
7. Bone.
8. Fish bone.
9. Beard.
10. String.

kılçıkbaşlılar

1. Sindirim aygıtları olmayan, yaşamları boyunca asalaklık eden, genellikle uzunlamasına yuvarlak, hortumları dikenli solucanlar sınıfı; başıdikenliler.
2. Thorny-headed worms.
3. Kratzer
4. Acanthocéphales
5. Acanthocephala

atmak

1. Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak.
2. Bir şeyi yere doğru bırakmak.
3. Bir kimsenin ilişiğini kesmek.
4. Koymak
5. Rastgele bir kenara koymak.
6. Uzatmak.
7. Bir yerden başka bir yere taşımak.
8. Sille, tokat vurmak.
9. Discard.
10. Scut ch.

Türetilmiş Kelimeler (bis)