jelatin süzgeç ne demek?

1. Işıldakların önüne konulan, renkli, yanmazjelatin süzgeç.
2. Gelatine.
3. Gelatine
4. Gélatine

jelatin süngeri

1. Jelatinden yapılan, sünger görünümünde, steril olarak hazırlanmış, 3, 7 ve 10 mm kalınlığında düz veya pileli yaprak veya toz biçiminde bulunan emilebilir bir yerel hemostatik ilaç.
2. Gelatin sponge.

jelatin

1. Genellikle hekimlik ve fotoğrafçılıkta kullanılan, hayvanların kemik, kıkırdak vb. dokularından veya bitkisel yosunlardan elde edilen saydam, renksiz, kokusuz bir madde.
2. Ambalaj için kullanılan ince, parlak bir madde.
3. Fing, gelatine (ABD: gelatin)] [Alm. Gelatine] Sinem. Hayvanların kemik ve deri kalıntılarının, sulandırılmış asitte kaynatılmasıyla elde edilen, suda eriyebilen, duyarkat yapımında, ayrıca ışık süzgeçlerinde önemli yeri olan protein.
4. Açık sarı, suda çözünebilen ve hayvanlardan elde edilebilen pelte kıvamında, suda kaynatıldığı zaman çözünen, oda sıcaklığında katı hâle geçen bir protein. Denatüre olmuş kollagen.
5. Hayvanların kemik, kıkırdak vb. dokularından veya bitkisel yosunlardan elde edilen saydam, renksiz, kokusuz bir madde.
6. Jelleştirici, kıvam artırıcı gıda katkı maddesi.
7. Ambalaj için kullanılan ince, parlak madde.
8. Fr. Tıbda ve fotoğrafçılıkta kullanılan şeffaf, renksiz ve kokusuz bir cisim. Hayvanların kemik ve kıkırdak gibi kısımlarından elde edilir.
9. Açık sarı, suda çözünebilen ve hayvanlardan elde edilen pelte kıvamında, suda kaynatıldığı zaman çözünen, oda sıcaklığında katı duruma geçen bir protein.
10. Gelatin.

süzgeç

1. Sıvıları süzmeye yarayan araç.
2. Bir akışkandaki yabancı maddeleri süzüp ayıran alet veya aletlerden oluşan düzenek, filtre.
3. Sulama kovasının ucuna takılan, küçük delikli metal parça.
4. Sıklığı, belirli bir sıklık kuşağında bulunan akımları geçirmek içindüzenlemiş elektriksel ağ.
5. Bir karışımdan istenmeyen birleşenleri ayıran gereç.
6. Veriyi işlemek için tasarlanmış matematiksel algoritma veya algoritmalar topluluğu.
7. Renkli camdan ya da arasına jelatin konularak yapıştırılmış iki camdan oluşan, izgedeki bazı ışıkları soğurup bazılarını bırakan, alıcının merceği önüne takılarak görüntünün renk tonlarını değiştirmeye yarayan araç
8. Seslendirmede, okumada, yayında bazı yinelenim kuşaklarını zayıflatan, istenilen yinelenimler ile istenmeyenleri birbirinden ayıran devre.
9. Bir ışık akısının yeğinliğini ya da tayfsal bileşimini (ya da ikisini birden), geçiriş nedenine göre, değiştirmeye yarayan ışık geçirici cisim.
10. Gözenek ya da delikçiklerinden sıvıları geçirip katıları geçirmeyen, katı ve sıvı ayrımı yapmakta kullanılan gereç ya da aygıt.

Türetilmiş Kelimeler (bis)