infatuated ne demek?
- Kara sevdalı
- Delicesine aşık
- Aklı başından gitmiş
kara
- En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı.
- Yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü, toprak.
- Yüz kızartıcı durum, leke.
- Kötü, uğursuz, sıkıntılı
- Bu renkte olan
- Esmer.
- İftira.
- Kara renk; üzerine düşen bütün ışığı soğuran cisimlerin rengi.
- En koyu renk, siyah.
- Zenci, esmer.
infatuate
- Aşırı sevdaya düşürmek
- Aklını başından almak
- Çılgına çevirmek
- Aklını çelmek
- Çıldırtmak, meftun etmek
infatuating
- Aşık edici, kendine bağlayıcı
- Çıldırtıcı, kendine tutsak edici
- Büyüleyici, deli edici