incontrovertible proof ne demek?
- Su götürmez delil
- Tartışılmaz kanıt
- Reddedilemez delil
- İnkar edilemez kanıt
su
- Yaşam kaynağı.
- Bu sıvıdan oluşan kitle, deniz, akarsu
- Meyve, sebze vb.nin sıkılmasıyla elde edilen sıvı.
- Bazı kokulu yaprak veya çiçekler imbikten çekilerek elde edilen kokulu sıvı.
- Yemeğin sulu bölümü
- Hidrojenle oksijenden oluşan, oda sıcaklığında sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab.
- Demir araçları ateşte kızdırdıktan sonra, suya daldırılarak sağlanılan sertlik.
- Sutaşı.
- Bkz. çay.
- H2O; yer yüzeyinin en büyük bölümünü oluşturan, kimyaca çok kalımlı, renksiz, kokusuz, tatsız sıvı.
incontrovertible
- Apaçık, su götürmez
- İnkar edilemez, yadsınamaz
- Muhakkak
- Gerçekli, itiraz kabul etmez
incontrovertibly
- Tartışılmaz bir şekilde
- Reddedilemez bir şekilde
- İnkar edilemez bir şekilde
- Su götürmez bir şekilde
proof
- Tanıt
- İspat
- Delil, kanıt
- Dayanıklı hale getirmek, geçirmez biçimde yapmak
- Geçirmez.
- Imtihan, tecrübe, deneme