in stream ne demek?

  1. Oluk oluk

oluk

  1. Bir şeyin akmasına yarayan üst yanı açık boru.
  2. Yağmur sularını damların kenarlarına toplayıp akıtan yatay konumlu, genellikle çinko boru
  3. Bir şeyin üzerinde oyulmuş yol.
  4. Ay yüzeyinde görülen uzun yarıklardan her biri.
  5. Ateşsiz silahların hedefe birden fazla batırılmasına olanak sağlayan, namlu boyunca veya namlunun bir bölümüne kadar uzanan yiv.
  6. Elektriksel imlerin aktarılmasında kullanılan, tek ya da iki yönde olabilen tek yol (alıcı oluğu, ses oluğu, seslendirme oluğu, yinelenim oluğu, vb.). TV
  7. Bir televizyon yayınında resim yayını ile buna bağlı ses yayınının kapsadığı yinelenim kuşağı; televizyon kuşaklarının ayrıldığı bölümlerden her biri.
  8. Olgun, olgunlaşmış.
  9. Irmak.
  10. Çay ve dereden küçük akarsu.

in straits

  1. Müthiş sıkıntıda

in strict confidence

  1. Tam bir gizlilik içerisinde

stream

  1. Aralıksız sürmek
  2. Dalgalanmak, uçuşmak
  3. Akarsu, dere, çay, ırmak
  4. Akıntı
  5. Akım, cereyan
  6. Gidiş
  7. Akmak, sel gibi akmak
  8. Akar gibi girmek veya geçmek
  9. Dalgalanmak (bayrak)
  10. Uzanmak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

in straitsin strict confidencein strict privacyin strident tonesin stagesin state of fluxin state of neglectin state of undressin state of unrepairinin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agreestreamstream bedstream of consciousness novelstreamerstreamer headlinestreamingstreaming mediastreaming modestreaming pontentialstreaming potentialstreakstreak of bad luckstreak of lightningstreak of luckstreaked
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın