in shock ne demek?

  1. ŞŸokta, şŸoka girmişŸ, şŸok içinde, şŸoke bir halde, bir kaza veya travma sonrası büyük bunalım içinde; şŸaşŸırmışŸ, şŸaşŸırtılmışŸ, sarsılmışŸ

in shore

  1. Kıyıya yakın, karaya yakın

in short

  1. Kısaca, kısacası, uzun lafın kısası

shock

  1. Ekin yığını (dikey duran bağlanmış birçok ekin demeti).
  2. Şok etmek.
  3. Bkz. şok
  4. Kalbini kırmak, şok etmek, sarsmak, şaşırtmak, sarsılmak, darıltmak, dehşete düşürmek, elektrik çarpmak, elektroşok uygulamak, demet yapmak, balyalamak
  5. Şiddetle çarpmak
  6. Nefret veya korku vermek
  7. Iğrendirmek, müteessir etmek
  8. Elektrik akımına çaptırmak
  9. Sadme, darbe, vuruş
  10. Sarsma, sarsıntı

Türetilmiş Kelimeler (bis)

in shorein shortin short coursein short orderin short supplyin shapein sack and ashesin sackcloth and ashesin sailin saltin scaleinin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agreeshockshock absorbershock absorber armshock absorber oilshock absorber valveshock and error modelshock cordshock excitationshock grenadeshock hazardshoshoahshoalshoal of fishshoal water
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın