in good circumstances ne demek?

  1. Hali vakti yerinde

hali

  1. Boş, ıssız, tenha.
  2. Boşanmış erkek, zevcesini şer'an terketmiş adam. (Müennesi: Halia'dır.)
  3. Tenha. Boş. Sahipsiz. Issız. İçinde bir şey olmama.
  4. (en)Accusative.
  5. (en)Turkish word meaning Carpet.
  6. (en)Carpet.
  7. (en)The Turkish word for carpet.

in

  1. Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
  2. Mağara.
  3. İnsan.
  4. Bkz. kovuk, mağara.
  5. Koyun pisliği
  6. (edat) içinde, -de, -da
  7. (en)Lair.
  8. (en)Cave.
  9. (en)Hole.
  10. (en)Burrow.

in a bad condition

  1. Kötü durumda

good

  1. (better, best) iyi, güzel, hoş
  2. Uygun, münasip, yerinde
  3. Faydalı
  4. Doğru
  5. Hayır sahibi, kerim, cömert
  6. Uslu, itaatli
  7. Dini bütün
  8. Muteber
  9. Şerefli
  10. Sağlam, mükemmel, dolgun

circumstances

  1. Zenginlik, varlık
  2. Şartlar, koşullar

Türetilmiş Kelimeler (bis)

inin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agreegoodgood afternoongood afternoongood eveninggood agricultural practicegood appetitegood atgood at managinggood at reparteegood bargaingood bearergoogoobergooch cruciblegooch curucipleGooch eritme kabı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın