in ear ne demek?
- Başaklı
başaklı
- Başağı olan (ekin).
- Arka ucu başka biçimde olan (ok).
Spiked, in ear, spicate.
in earnest
- Cidden, ciddi olarak, ciddiyetle
in echelon
- Kademeli
ear
- Başaklanmak
- Başak tutmak
- Kulak, işitme duyusu
- Müziğin inceliklerini sezebilme yeteneği
- Testi kulpu gibi kulak şeklinde olan herhangi bir şey
- Dikkat, kulak verme
- Başak
- Başak bağlamak
- Kulak, duyma yeteneği
Türetilmiş Kelimeler (bis)
in earnestin echelonin echelonsin ecstasyin effectin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperinin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agreeearear acheear canal resectionear cutting forcepsear doctorear dropear dropsear forcepsear lobeear lockseaea fonksiyonlar sınıfıea function classea onlyeaa