ihtar ne demek?

  1. Uyarma, dikkat çekme, uyarı.

    Karısının bu ikinci ihtarı ile biraz bozulan adam salıncaktan atladı.

    O. C. Kaygılı
  2. Bir şeyi birine hatırlatma.
  3. Bk. uyarı
  4. Hatırlatmak, dikkati çekmek
  5. Bk. dikkat çekme
  6. Tenbih. Uyarma. Kalbe gelen doğuş, ilham.(... Fakat dini olmayan musibetler hakikat noktasında musibet değildirler. Bir kısmı ihtar-ı Rahmanidir. Nasıl ki, çoban gayrın tarlasına tecavüz eden koyunlarına taş atıp, onlar o taştan hissederler ki zararlı işten kurtarmak için bir ihtardır.L.)
  7. (en)Warning.
  8. (en)Remark.
  9. (en)Notice.
  10. (en)Admonition.
  11. (en)Injunction.
  12. (en)Tip- off.
  13. (en)Monition.
  14. (en)Reprehension.
  15. (en)Caution.
  16. (en)Reprimand.
  17. (en)Caveat.
  18. (en)Denunciation.
  19. (en)Formal notice.
  20. (en)Observation.
  21. (en)Rap on the knuckles.
  22. (en)Sermon.

uyarı

  1. Herhangi bir konu, sorun üzerine ilgi çekme, ikaz, ihtar, tembih
  2. Organizmada uyarım yaratan güç.
  3. Yapılan yanlışın yinelenmesinden ötürü hakemce yapılan dikkat çekme. (Uyarı alan güreşçi kötü puan alır.)
  4. Yürüyüş yarışlarında, yerle aralıksız dokunma kuralından uzaklaşan yürüyüşçüye, yargıcının bir kez olmak üzere ak bayrak kaldırarak yaptığıuyarı.
  5. (en)Warning.
  6. (en)Admonitory.
  7. (en)Notice.
  8. (en)Advice.
  9. (en)Tip-off.
  10. (en)Caution.

ihtar cihazı

  1. Bk. uyarı düzeni

ihtar etmek

  1. Uyarmak, dikkatini çekmek.
  2. Anımsatmak, hatırlatmak
  3. (en)Warn, give warning, caution, notify, serve notice, admonish, reprehend.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ihtar cihazıihtar etmekihtar etmeksizinihtar ışığıihtaratihtarda bulunmakihtarnameihtaihtal
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın