iftiraya uğramak ne demek?
- Kasıtlı ve asılsız suç yüklenmek.
Uykusuzdum, yorgundum, bir otobüs dolusu insanın içinde iftiraya uğramıştım.
Adalet Ağaoğlu - Iftiraya maruz kalmak
Fall into obloquy.
iftira
- Bir kimseye kasıtlı ve asılsız suç yükleme, kara çalma, bühtan
- Birinin üzerine suç atmak. Bühtan. İfk. Yalan yere birisini suçlu göstermek.
Slander.
Calumny.
Defamation.
Aspersion.
Calumniation.
Complaint.
Denigration.
Malediction.
iftira atmak
- Bkz. iftira etmek.
- Yalan söylemek, uydurmak; birine aslı olmayan suç atmak.
Smear.
uğramak
- Yola devam etmek üzere, bir yerde kısa bir süre kalmak
- Bir yerin yanından, yakınından, içinden geçmek
- Fırlayarak çıkmak, dışarı çıkmak
- Kötü duruma konu olmak
- Yaklaşmak
- Karşılaşmak, maruz kalmak
- Cin, peri çarpmak.
To drop in on.
To drop by.
To stop by.