içini oymak ne demek?
Scoop out.
scoop
- Diğer gazeteleri atlatmak, para kesmek
- Büyük kepçe
- Ölü dokuları temizlemek amacıyla kaşık şeklinde cerrahi alet
- Kepçe ile boşaltmak
içini okumak
- Birinin gizli, saklı düşüncelerini anlamak: Çökük gözlerinin arkasında insanın içini ezberden okuyan bir hayat sezişi var. -H. E. Adıvar.
Rumble.
içini açmak
- Derdini anlatmak, içini dökmek.
- Derdini anlatmak, içini dökmek: Rabia elinden gittikten dört beş ay sonra imama verdiği söze rağmen yavaş yavaş komşulara içini açmak istedi. -H. E. Adıvar.
Lay open.
oymak
- Aşiret
- İzcilikte küçük birlik.
- Hemen hemen benzer veya aynı tür yıldızlardan oluşmuş, Samanyolunun seyrek yapılı genç kümelerinden her biri.
- Keskin, sivri uçlu bir cisimle bir şeyi yontarak veya delerek çukur oluşturmak
- Kumaş vb.ni girintili bir biçimde kesmek.
- Ekşitle metal üzerinde iz bırakmak.
- Birçok boydan oluşan, göçebe ya da yerleşik topluluk, aşiret.
- Semt, mahalle.
- Arazinin alçak, çukur yeri.
- Hısım, akraba.