içine kıvırmak ne demek?
Double in, drape in, turn in.
içine
Into.
Aboard.
Inside.
Cruet.
Wherein.
Whereinto.
içine alan
Inclusive.
kıvırmak
- Herhangi bir şeyi bükmek
- Kenarından katlamak.
- Bir giysinin veya kumaşın kenarını bükerek tersinden dikmek.
- Kalçalarını iki yana sallayarak oynamak veya yürümek.
- Uydurup söylemek.
- Sapmak.
- Yapmak istememek, yan çizmek.
- Başarmak, başa çıkmak, becermek, hakkından gelmek
To crinkle.
To dance/walk in a sexy way.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
içineiçine alaniçine almaiçine almakiçine ateş düşmekiçine atmakiçine bakmakiçine batmışiçine baygınlıklar çökmekiçine boşaltmakiçiniçin içiniçin çalışmakiçin dogaliçin güncellestirkıvırmakkıvırmakıvırmamakkıvırkıvır kıvırkıvır zıvırkıvıra kıvırakıvırarakkıvılkıvıl kıvılkıvıl akımkıvıl alankıvıl kaydırım