içerlek ne demek?

  1. Yanındakilerden daha içeride, daha geride bulunan

    İçerlek birahanenin uzun koridorunda kendimi çok yabancı buldum.

    P. Safa
  2. İçine çökmüş, derinde olan

    Siyah oyuklarında içerlek gözleri sağa sola çevrildi.

    P. Safa
  3. T. Dip, kuytu yer. Çıkmaz.
  4. (en)Indented.
  5. (en)Sitting back from sth.

içerle

  1. (en)[içerlemek] be hurt, resent, take umbrage at, bridle up, be in a huff.

içerleme

  1. İçerlemek işi.
  2. (en)Resentment.
  3. (en)Annoyance.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

içerleiçerlemeiçerlemekiçerlememekiçerleyişiçeriçer gözeiçer hücreiçerdeiçerden bilgiiçe akaniçe akımlı iziçe akışlı bölgeiçe bakışiçe çekimli seslik
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın