have a peep ne demek?

  1. Dikizlemek

dikizlemek

  1. Sezdirmeden bakmak, gözetlemek, dikiz etmek.
  2. (Kar.) Karagöz, Matiz ve Külhanbeyi tipleri tarafından kullanılan ve "gözetlemek" anlamına gelen argo sözcük.
  3. (en)Peek.
  4. (en)Peep.

have a penchant for

  1. -e eğŸilimi/meyli olmak: He has a penchant for fixing things. EşŸyaları tamir etmeye meraklı.

have a party

  1. Parti ver

a

  1. Ülke, kurum ve yatırım araçlarının yüksek güvenilirlik aralığını gösteren ve derecelendirme kuruluşu tarafından verilen not. A'nın sayıları arttıkça güvenilirlik derecesi yükselir; işaret değişiklikleri her bir konum için olumlu veya olumsuz gelişmelere işaret eder (AA, AAA, A+, AA- vb).
  2. Yunanca yokluk ifade eden ön ek.
  3. Amper.
  4. Anot.
  5. Angström.
  6. Argon simgesi. (II)
  7. Kazanılmış bağışıklık yetmezlik sendromu.
  8. Bk. adres çözünümü iletişim kuralı
  9. (en)AIDS.
  10. (en)Association of Research-based Pharmaceutical Companies.

peep

  1. Gözetlemek.
  2. Gizlice bakmak, gözetlemek, dikizlemek, röntgencilik etmek. gizlice bakma.
  3. Röntgencilik.
  4. Görünüvermek.
  5. Korna sesi.
  6. Pozitif soluk verme sonu basıncı
  7. Röntgencilik yapmak.
  8. Kapı aralığından gizlice bakmak, gözetlemek.
  9. Cik cik diye ses çıkarmak.
  10. Civciv veya fare gibi cik cik diye ses çıkarmak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

have a penchant forhave a partyhave a passing acquaintance withhave a passion forhave a predispositionhave a babyhave a bad namehave a bad recordhave a bad temperhave a ballhavehave a bashhave a bathhave a bearing onhave a bee in ones bonnethavhav ayar etmekhav havhav tüyühavaaa 1a alfa lipoproteinemia b basımıa b c basımıa b dizilemesia b sarmasıa bad hata bad marka bad sailorababaaba güreşiabacıabacılık
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın