halita ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Alaşım
  2. Birden çok ögeden oluşmuş karmaşık bir bütün.

    Dede tecrübe neticesiyle her insanın zıt şeylerden yoğrulmuş bir halita olduğunu biliyordu.

    H. E. Adıvar
  3. İki veya muhtelif maddelerden yapılmış.
  4. Karışık halde olan.
  5. Karma.
  6. (en)Admixture.
  7. (en)Aggregate.
  8. (en)Alloy.
  9. (en)Mixture.

alaşım

  1. İki veya daha çok metalden, bazı durumlarda metallerle, C, P, Te vb. elementlerden oluşan metal görünümünde katı veya sıvı karışım, halita.
  2. İki ya da daha çok metalin birlikte eritilmesi sonucu oluşan katı karışım.
  3. Birden çok ergimiş metalin karıştırılarak soğutulmasından sonra elde edilen özdek.
  4. İki ya da daha çok metalden, kimi durumda da metallerle C,P, Te gibi öğelerden oluşan metal görünümünde katı ya da sıvı karışım.
  5. Madenlerin eriyerek birleşmesi sonunda meydana gelen madde, halita.
  6. (en)Alloy halita.
  7. (en)Amalgamation.
  8. (en)Composite.
  9. (en)Compound.
  10. (en)Composition.

halita yapma

  1. Bk. alaşımlama

halitai dimağı

  1. Akıldaki muhtelif mes'ele ve fikirler. Dimağdaki karışık, muhtelif bilgiler. (Osmanlıca'da yazılışı: halita-i dimağî)

Türetilmiş Kelimeler (bis)

halita yapmahalitai dimağıhalitalı dökme demirhalithalitehalihali alemhali apre makinesihali basma makinesihali hamurhalhal aykırılığıhal böyle ikenhal çekerliğihal değişikliği
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın