half point ne demek?
- Yarım parmak ucu
yarım
- Bütün bir şeyin ayrıldığı iki eşit parçadan her biri
- Tam ve istenildiği gibi olmayan, eksik, noksan
- Bir bütünün yarısı olan miktar.
- Saatte on iki otuz.
- Hastalıklı, sakat, sağlıksız.
- Tribüyü oluşturan ikiyarım fratriden biri. Heryarım kendi arasında birkaç klana ayrılır.yarımlar törenlerde, düşüncelerde ve simgelerde zıtlık gösterirler, a. bk. ikili düzen.
Moiety.
Half.
Mezzo-.
Semi-.
half power bandwidth
- Yarım güç bant genişliği
half parasite
- Yarıasalak
point
- Işaret etmek, göstermek
- Yöneltmek
- Hedefe nişan almak
- Duvar taşları arasını çimento ve harç ile doldurmak
- Ucunu sivriltmek
- Hareketsiz durup avın yerini göstermek(av köpeği),ferma etmek.point at parmakla işaret etmek
- Tüfeğin namlusunu hedefe çevirmek.point a gun tüfekle nişan almak
- Sivri uç,burun denize uzanan burun
- Nokta
- Sivri uçlu şey
Türetilmiş Kelimeler (bis)
half power bandwidthhalf parasitehalf pasternhalf payhalf pensionhalf plhalveshalfhalf a dozenhalf a loaf is better than nonehalf a loaf of breadhalf a millionhalf a minutehalf a poundhalf a yearhalf actionhalf adderhalhal aykırılığıhal böyle ikenhal çekerliğihal değişikliğipointpoint a moralpoint angle drillspoint atpoint at issuepoint binomial distributionpoint blankpoint blank denialpoint brillancepoint chargepoincarepoincare friedrichs eşitsizliğipoincare friedrics eşitsizliğipoincianapoinseteria