hafıza ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Bellek, öğrenilen şeyleri akılda tutma.

    Hafızamı kilitlemiştim, maziyi hiç çıkaramıyordum, küflensin kalsın orada diyordum.

    A. Gündüz
  2. Bilgisayar ve telefon gibi elektronik aletlerde verilerin depolandığı kısım
  3. Yaşantıları, öğrenilen konuları bilinçli olarak akılda tutma, saklama gücü, bellek
  4. Kur'an'ı Kerim'i başından sonuna kadar ezberlemiş olan kadın.
  5. Osmanlıca'da yazılışı: hâfıza.
  6. Ezberleme kuvvesi.
  7. Kuvve-i hafıza.
  8. Muhafaza eden.
  9. Bk. bellek
  10. (en)Mnemonic.
  11. (en)Recollection.
  12. (en)Store.
  13. (en)Mind.
  14. (en)Retention.
  15. (en)Memory bellek.
  16. (en)Memory.

bellek

  1. Yaşananları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücü, dağarcık, akıl, hafıza, zihin
  2. Bir bilgisayarda, programı değişmeyen verileri, yapılacak iş için gerekli olan ara sonuçları toplayan bölüm.
  3. Bilgi-işlerde bilginin korunduğu ve gerektiğinde erişilebildiği sığaç.
  4. Zihnin belleme ve anımsama yeteneği, gücü.
  5. Bellenerek öğrenilen şey.
  6. İşaret, iz.
  7. (en)Memory.
  8. (en)Core memory.
  9. (en)Mind.
  10. (en)Recollection.

hafıza geliştiren

  1. (en)Mnemonic.

hafıza geliştirme sistemi

  1. (en)Mnemonics.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

hafıza geliştirenhafıza geliştirme sistemihafıza hücrelerihafıza hücresihafıza kaybıhafıza testihafıza yitimihafızalıhafızalihafızapirahafızhafız ı kütüphafıhafıdhafıdehafıfhafık
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın