gayed ne demek?

  1. Nazik ve yumuşak tenli olmak.

gaye

  1. Netice, son, hedef.
  2. Amaç.
  3. Elde edilmesi gereken, ulaşılmak istenen şey, amaç, maksat
  4. Erek.
  5. Maksad, kasdedilen, netice, sonuç.(Her şeyin vücudunun müteaddit gayeleri ve hayatının müteaddit neticeleri vardır. Ehl-i dalaletin tevehhüm ettikleri gibi dünyaya, nefislerine bakan gayelere münhasır değildir. Ta, abesiyyet ve hikmetsizlik içine girebilsin. Belki her şeyin gayat-ı vücudu ve netaic-i hayatı üç kısımdır. Birincisi ve en ulvisi Sani'ine bakar ki; o şeye taktığı harika-i san'at murassaatını, Şahid-i Ezeli'nin nazarına resm-i geçit tarzında arzetmektir ki, o nazara bir an-ı seyyale yaşamak kafi gelir. Belki, vücuda gelmeden, bilkuvve niyyet hükmünde olan istidadı yine kafidir. İşte, seriüz-zeval latif masnuat ve vücuda gelmeyen, yani sünbül vermeyen birer harika-i san'at olan çekirdekler, tohumlar şu gayeyi bitemamiha verir. Faidesizlik ve abesiyyet onlara gelmez. Demek her şey; hayatiyle, vücudiyle Saniinin mu'cizat-ı kudretini ve asar-ı san'atını teşhir edip, Sultan-ı Zülcelal'in nazarına arzetmek birinci gayesidir...İkinci kısım: Gaye-i vücut ve netice-i hayat: Zişuura bakar. Yani, herşey Sani-i Zülcelalin birer mektub-u hakaik-nüma, birer kaside-i letafetnüma, birer kelime-i hikmet-eda hükmündedir ki; melaike ve cin ve hayvanın ve insanın enzarına arzeder.. mütalaaya davet eder. Demek, ona bakan her zişuura ibretnüma bir mütalaagahdır.Üçüncü kısım: Gaye-i vücut ve netice-i hayat: O şeyin nefsine bakar ki; telezzüz ve tenezzüh ve beka ve rahatlıkla yaşamak gibi cüz'i neticelerdir. Mesela: Azim bir sefine-i Sultaniyyede bir hizmetkarın dümencilik ettiğinin gayesi: Sefine itibariyle yüzde birisi kendisine, ücret-i cüz'iyyesine ait.. doksandokuzu Sultana ait olduğu gibi; herşeyin nefsine ve dünyaya ait gayesi bir ise, Sani'ine ait doksandokuzdur. İşte bu teaddüd-ü gayattandır ki; birbirine zıt ve münafi görünen hikmet ve iktisad, cud ve seha ve bilhassa nihayetsiz seha ile sırr-ı tevfiki şudur ki: Birer gaye nokta-i nazarında cud ve seha hükmeder. İsm-i Cevvad tecelli eder. Meyveler, hubublar; O tek gaye nokta-i nazarında bigayr-i hisabdır. Nihayetsiz cudu gösteriyor. Fakat, umum gayeler nokta-i nazarında; hikmet hükmeder. İsm-i Hakim tecelli eder.. Bir ağacın ne kadar meyveleri var, belki her meyvenin o kadar gayeleri vardır ki; beyan ettiğimiz üç kısma tefrik edilir. Şu umum gayeler, nihayetsiz bir hikmeti ve iktisadı gösteriyor. Zıt gibi görünen nihayetsiz hikmet, nihayetsiz cud ile seha ile içtima ediyor. Mesela: Asker ordusunun bir gayesi, te'min-i asayiştir. Bu gayeye göre ne kadar asker istersen var ve hem pek fazladır. Fakat, hıfz-ı hudut ve mücahede-i a'da gibi sair vazifeler için, bu mevcut ancak kafi gelir. Kemal-i hikmetle muvazenededir. İşte hükümetin hikmeti, haşmet ile içtima ediyor. O halde, o askerlikte fazlalık yoktur denilebilir... S.)
  6. Bk. erek
  7. (en)Object.
  8. (en)Purpose.
  9. (en)Intention.
  10. (en)Intent.

gaye i aksa

  1. Bk. son erek

Türetilmiş Kelimeler (bis)

gayegaye i aksagayecilikgayei hayalgayeligaygay birdgay doggay festivitygay lussac kanunu
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın