gücük ne demek?
- Bazı bitkilerden sızan ve katılaşarak sarımtırak bir cisim durumuna gelen bir çeşit şekerli öz su, kudret helvası.
- Kısa, bodur, gelişmemiş, güdük.
- Kuyruksuz, kuyruğu kesik (hayvan).
- Ağaç direklerin hazırlanması sırasında arta kalan kısa parça.
- Kuvvetsiz, zayıf, gevşek.
Short, squat; stumpy, stubby.
Stunted, puny, scrawny.
Docked, tailless.
Ââ ay February.
gücük ay
- Şubat.
gücü
- Bez tezgâhında ipliği ayarlayan tezgâh tarağı.
Consuming power.
Hearness.
Leaf.
Reed.
Weaving reed.