full conjunctive normal form ne demek?
- Tümel evetlemeli tam yasal biçim
full
- Yıkayıp büzmek
- Yıkayıp çektirmek
- Dibek içinde kül ve sabunla dövüp yıkamak
- Bir şeyin dolusu, bir şeyin olgunluk mertebesi
- Dolu
- Meşgul
- Boş olmayan, tutulmuş
- Tok
- Tam, tüm
- Azami derecede
full access
- Tam Erişim
conjunctive
- Bitiştiren, birleştiren
- Birleşik
- Bağlaç, atıf edatı.
- Bağlaç görevi gören kip
normal
- Kurala uygun, alışılagelen, olağan, düzgülü, aşırılığı olmayan, uygun
- Aşırılığı, eksikliği ve taşkınlığı olmama, ortalama durum.
- Bir eğrinin bir teğetine değme noktasından çizilen dikme.
- Dik.
- Bir doğru ya da düzleme dik olan bir doğru ya da düzlem.
- Düzlemsel bir eğrinin bir P noktasından geçen, eğrinin P noktasındaki teğetine dik olan doğru. (Üç boyutlu eğriler için bk. aslinormal, bmormal).
- Bir yüzeyin bir P noktasından geçen, yüzeyin P noktasındaki teğet düzlemine dik olan doğru. f(x,y,z) = c şeklindeki bir yüzey içinnormalin yönü f'nin gradientidir.
- Birnormalya paralel olan vektör. (...)
- Bk. dikme
- Bk. olağan
Türetilmiş Kelimeler (bis)
fullfull accessfull access passwordfull access rightsfull actionfull adderfull agefull agonistfull air conditioningfull alignedfulful olmafuladfulaj izifulaj izi incelemesiconjunctiveconjunctive constituentconjunctive moodconjunctive probabilityconjunctive queryconjunctive searchconjunctive symbiosisconjunctive tissueconjunctivelyconjunctivaconjunctivalconjunctival sacconjunctivalisconjunctionconjunction ticketsconjunction with