frame ne demek?
- Çerçeve
 - Çerçevelemek
 - Kurmak, ifade etmek, uydurmak, iş çevirmek
 - Şekil vermek, uydurmak
 - Tasarlamak
 - Düzenlemek, tertip etmek, yapmak
 - Çatmak, kurmak
 - (argo) yalan yere suç yüklemek, çamur atmak
 - İlerlemek
 - Bina iskeleti, kafes, çatı
 - Becermek, uydurmak.
 - Beden, vücut
 - Gergef, tezgâh
 - Komplo kurmak
 
çerçeve
- Resim, yazı, ayna vb.ni süslemek veya bir yere asılabilecek duruma getirmek için bunlara geçirilen kenarlık
 - Kapı, pencere ile bunların cam veya tablalarının yerleştirilmiş olduğu kenarlık
 - Bir konunun, bir düşünce alanının sınırları veya bu sınırlar içindeki alan
 - Beden eğitiminde asılma ve tırmanmalar için kullanılan araç.
 - Cimnastikte, asılma ve tırmanmalar için kullanılan 50 cm lik, 16 dörtgen gözlü ağaçtan araç.
 - Gitarı birleştirmek veya süslemek amacıyla klavye, sap veya gövdeyi çevreleyen plastik veya sedeften şerit.
 - Silahın tüm parçalarını üzerinde taşıyan kısım.
 - Bk. resim
 - Alıcının penceresinden dolayı, bir filmin üzerinde her bir resmin yüzeyini sınırlayan, dikdörtgen oluşturan doğrular.
 
Binding.
frame alignment pattern
- Çerçeve hizalama örüntüsü
 
frame anchor
- Çerçeve tutturucusu
 
