flying spot ne demek?

1. Uçan nokta

uçan

1. Uçmak eylemini yapan.
2. İki yelkenli gemi.
3. [Uchen script] adj. flying, roving, volant.

flying saucer

1. Uçan daire

flying squad

1. Motorlu polis birliği, çevik kuvvet

spot

1. Dar bir alana çok güçlü ışık yöneltebilen stüdyo lambası, ışıntı lambası, reklam ışıntısı.
2. Bir malı çok miktarda toptancıdan veresiye aldıktan sonra piyasada değerinden daha aşağıya peşin olarak satma.
3. Herhangi bir aynalı alet ile ekran üzerinde oluşturulan görüntü.
4. Bk. benek
5. Bk. kısa tanıtı
6. Bk. tarayıcı benek
7. Bk. ışıldak
8. Spot.
9. Mark on a substance or body made by foreign matter; a blot; a place discolored.
10. Stain on character or reputation; something that soils purity; disgrace; reproach; fault; blemish.

Türetilmiş Kelimeler (bis)