flushed ne demek?

  1. Heyecanlanmış
  2. Yüzü kızarmış
  3. Çalkalanmış

heyecanlanmış

  1. (en)Excited, electrified, worked up, flurried, doodah: all of a doodah.

flusher

  1. Lağımcı, lağım temizleme düzeni, sifon

flush

  1. Kanatlanıp uçmak, ürkmüş kuş gibi uçmak: ürkütüp kaçırmak (özellikle av kuşu): birden ürkütüp kaçırılan kuşlar.
  2. İskambil floş, poker oyununda aynı renkten olan bir el kağıt.
  3. Dopdolu, taze: bol, mebzul, bereketli, cebinde çok para taşıyan: bir seviyede, düz: güvertesi baştan kıça kadar düz olan (gemi): düzlemek bir seviyeye getirmek
  4. Boşluklarını doldurup düzeltmek (duvar)
  5. Düz bir şekilde, yüzeyde tam.
  6. Birden akmak, hücum etmek (kan)
  7. Kızarmak
  8. Heyecanlandırmak: akıtmak, bol su ile temizlemek
  9. Kızartmak
  10. Kızarma

Türetilmiş Kelimeler (bis)

flusherflushflush boxflush inflush irpsflush leadingfluflu yapmakflubflubdubflubdub flubdubbery
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın