flaunt ne demek?
- Gösteriş yapmak, kibirlenmek
- Övünerek göstermek
- Hava atmak
- Azametle dalgalanmak
- Açıkça karşı gelmek
gösteriş
- Gösterme işi veya biçimi.
- Başkalarını aldatmak, şaşırtmak, korkutmak veya kendini beğendirmek için birinin yaptığı yapay davranış, çalım, kurum
- Göze çarpıcı nitelik, göz alıcılık.
- Görkem.
Put-on.
Show-off.
Ostentation.
Pomposity.
Show.
Display.
flaunter
- Caka satma, gösteriş, övünen kimse, palavracı
flaunting
- Gösteriş yapma
- Hava atmak, gösteriş yapmak, övünerek göstermek, azametle dalgalanmak, açıkça karşı gelmek