fiske ne demek?

Kökeni: Rumca

  1. Parmak uçlarıyla yapılan hafif vuruş.

    Başının altından yastığı çektim ve yüzüne fiskeler hâlinde su serptim.

    P. Safa
  2. İki parmak ucu ile tutulabilen miktarda olan.

    Yeniden dolan bardağa, bizim dost bir fiske kül daha attı.

    Ç. Altan
  3. İnsan derisinde herhangi bir sebeple ortaya çıkan ufak ve içi su dolu kabartı.
  4. (en)Flick.
  5. (en)Flip (with finger.
  6. (en)Inch (of salt.
  7. (en)Pimple.
  8. (en)Blister.
  9. (en)Fillip.
  10. (en)Flip.

fiske atmak

  1. (en)Flick.

fiske dokundurmamak

  1. Bir kimseyi en ufak kötülükten dahi korumak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

fiske atmakfiske dokundurmamakfiske fiske kabarmakfiske vurmakfiskelemefiskelemekfiskeleyip atmakfiskemsifiskfiskalfiskal politikafis uyumlufisagoriyefisalfisaliformfisaliforöz
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın