ferah ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Kalp, gönül, iç vb.nin sıkıntısız, tasasız olma durumu.

    Bugün başım ne kadar dinç, gönlüm ne kadar ferah.

    O. C. Kaygılı
  2. Havadar, aydınlık, iç açıcı yer.

    Bu kahvenin ferah ve sevimli bir taraçası vardı.

    Y. K. Karaosmanoğlu
  3. Şen, sıkıntıda olmayan.
  4. Sevinç, sevinme.
  5. Gönül açıklığı.
  6. Bol, geniş.
  7. Şenlendiren.
  8. Açık, aydınlık.
  9. İç açıcı.
  10. (en)Spacious.
  11. (en)Roomy.
  12. (en)Wide.
  13. (en)Open.
  14. (en)Light-well.
  15. (en)Capacious.
  16. (en)Commodious.
  17. (en)Richness.
  18. (en)Relieved.
  19. (en)Comfortable.
  20. (en)Well lighted and airy.
  21. (en)Contented.
  22. (en)At ease.
  23. (en)Glad.
  24. (en)Lively.

ferah fahur

  1. Ferih fahur

ferah ferah

  1. Bol bol, geniş geniş.
  2. İyiden iyiye, haydi haydi, rahatlıkla
  3. En aşağı.
  4. (en)Leisurely.
  5. (en)Amply.
  6. (en)Easily.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ferah fahurferah ferahferah tutmakferahaverferahbahşferahdehenferahdestferaheferahebruferahefşanferaferaceferaceliferacelikferacesiz
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın