fasikulat ne demek?

1. Demet şeklinde olan.
2. Kan emen eklem bacaklılarda, deriyi delmeye yarayan ağız kısımlarının bileşimi.
3. Demet biçiminde olan.
4. Fascicle, fasciculated.
5. Fascicle.
6. Fasciculée
7. Fasciculus: küçük demet

demet

1. Bir atomun parçalanmasından doğan elektriklenmiş taneciklerin yörüngelerinden oluşan ışık topluluğu.
2. Üstün yapılı bitkilerde öz suların akmasına yarayan, bitkiye desteklik eden damarlı veya lifli kordon.
3. Uzunlamasına birbirine bitişik olarak bir arada bulunan sinir ve kas telleri topluluğu.
4. Bağlanarak oluşturulmuş deste, bağlam.
5. Bitki veya çiçek destesi.
6. Koşut doğrultuda yayılan ışın kümesi.
7. Belirli bir yönde yol alan ışınım; özellikle ışındemeti ya da elektrondemeti.
8. Kesim sıraları bozulmadan bir araya bağlanmış kaplama yaprakları.
9. Bk. demet
10. Bağlanarak oluşturulmuş deste.

fasikulus

1. Belirli bir bölgeden uyarım taşıyan sinir uzantıları.
2. Uzun heceli dokularda bulunan hücre demetleri.
3. Fasciculus.

fasik

1. Dinen yapılmaması emredilen şeyleri yapan kimse.
2. Günahkar.
3. Facir.
4. Transgressor.

Türetilmiş Kelimeler (bis)