far fetched argument ne demek?
- Zoraki argüman, doğal olmayan kanıt, zorlama delil, olağandışı iddaa, inanılmaz iddaa, mantıksız suçlama, asılsız argüman
far
- Taşıtların ön bölümünde bulunan, kısa ve uzun mesafeyi aydınlatmaya yarayan ışık düzeneği
- Kadınların süs için göz kapaklarına sürdükleri çeşitli renkte boya, düzgün
- Bk. önışıtaç
- Fr. Otomobil, kamyon gibi nakil vasıtalarının önündeki kuvvetli lambalar.
- Fare, sıçan. (Osmanlıca'da yazılışı: fâr)
- Budak ve ağaç başı.
Headlight.
Young pig, or a litter of pigs.
Distant in any direction; not near; remote; mutually separated by a wide space or extent.
Remote from purpose; contrary to design or wishes; as, far be it from me to justify cruelty.
far afield
- Uzağa, uzaklara, konunun dışına
argument
- Görüş, iddia, savunma
- Konu, işlenen konu
- Bk. karmaşık sayınınargumenti.
- Tartışma, münakaşa
- Kanıt, delil
- Karşısındakileri ikna etmek için öne sürülen delil veya hususlar
- Bir kitabın savunduğu fikirlerin özeti