faaliyette bulunmak ne demek?
- Çalışma içine girmek
Sendikalar siyasi amaç güdemezler, siyasi faaliyette bulunamazlar.
Anayasa
çalışma
- Çalışmak işi, emek, say
- Bir yapı elemanının yük altında biçim değiştirmesi, az veya çok zorlanması.
- Bünyesindeki suyun azalması veya çoğalması sonucu ağacın biçim ve boyutlarının değişmesi.
- Bilimsel ve sanatsal amaçlı ürün.
- Emekçinin düşünsel veya bedensel gücünü bir mal veya hizmet üretim sürecinde kullanması. krş. emek
- Belirli bir düzenin belirli bir güçle işletilmesine dayanan araçlarda, bu düzenin devinime geçmesi.
- Bünyesindeki suyun azalması ya da çoğalması sonucu ağacın biçim ve boyutlarının değişmesi.
- Bk. çalışma
- Çalışmanın yapısı, yapılan ölçümlerin seçimi ve onların sıklıkları d
- Oyuncuların ayaktopu oyununda gerekli olan kıvamı elde etmek ve korumak için gövdeleriyle ya da topla yaptıkları devinimler.
faaliyetten alıkoymak
- Çalışması durdurulmak, çalışmadan alıkonulmak
faaliyet
- Boş durmayış.
- Etkinlik gösterme
- Osmanlıca'da yazılışı: fa'aliyet
- Çalışkanlık, çalışma, canlılık, hareket
- İşler durumda olma, etkinlik.
- İş görmek, çalışmak.
Action.
Bustle.
Activity.
Business.
bulunmak
- Bulma işine konu olmak.
- Herhangi bir durumda olmak
- Bir yerde olmak
Exist.
Stand.
Be present.
Be situated.
Have.
Present oneself.
Reside.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
faaliyetten alıkoymakfaaliyetfaaliyet alanıfaaliyet alanı giderifaaliyet alanı hasılatıfaaliyet alanı performansıbulunmakbulunmabulunma durumubulunma durumu ekibulunma grububulunma noktasıbulunbulunabilirbulunacak dosyalarbulunamadıbulunan dosyalarbulucubulucu araştırmabulucu belgeleribulucu yöntemlerbuluculuk