fırtına ne demek?

  1. Yağmur ve kasırga getiren çok güçlü rüzgâr.
  2. Bu rüzgârın denizde veya kum çöllerinde yarattığı dalgalanma

    Dalgadan kimsenin eli tahlisiyeye değmeden bereket fırtına dindi.

    B. Felek
  3. Güç atlatılan kötü durum

    Fırtınanın yaklaştığını anladığı hâlde anlamamış görünüyor, şarkısını mırıldanıyordu.

    R. N. Güntekin
  4. Karşıt düşünce veya durumların yarattığı karışıklık, sıkıntı
  5. Saatteki hızı 70 mil olan rüzgâr.
  6. hızlı, çabuk,güçlü
  7. Şiddetli rüzgarla denizin dalgalanıp karışması.
  8. (en)Storm.
  9. (en)Gale.
  10. (en)Tempest.
  11. (en)Hurricane.
  12. (en)Gust.
  13. (en)Snorter.
  14. (en)Squall.
  15. (en)Flurry.
  16. (en)Lightning storm.
  17. (en)Comprehensive / household policy.

fırtına atlatmak

  1. Güç durumdan kurtulmak: “Ne sen gideceksin ne de ben. Böyle kaç fırtına atlattık biz.” -A. Kulin.

fırtına bulutu

  1. (en)Thundercloud.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

fırtına atlatmakfırtına bulutufırtına çıkacağa benziyorfırtına çıkmakfırtına gibifırtına gibi esmekfırtına gözüfırtına ihbarıfırtına kırlangıcıfırtına kopmakfırtfırt fırtfırt fırt
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın