fırlamak ne demek?

  1. Hızla, birdenbire bulunduğu yerden çıkmak, ayrılmak

    Çöpçü beygiri, deli gibi rayın üzerine fırlamıştı.

    H. Taner
  2. Yerinden oynayıp ileriye doğru çıkıntı yapmak.
  3. Fiyatı birdenbire yükselmek.
  4. (en)Goggle.
  5. (en)Dash.
  6. (en)Hare.
  7. (en)Hurtle.
  8. (en)Jump.
  9. (en)Plunge.
  10. (en)Soar.
  11. (en)Spring.
  12. (en)To jump up.
  13. (en)To rush.
  14. (en)To protrude.
  15. (en)To stick out.
  16. (en)To soar.
  17. (en)Bound.
  18. (en)Fling.
  19. (en)Leap.
  20. (en)Pop out.
  21. (en)Shoot.
  22. (en)Take by storm.
  23. (en)Whisk.

fırlama

  1. Kişinin kendi isteklerini başkalarına atfederek dışa vurması şeklinde gelişen savunma mekaznizması
  2. Fırlamak işi.
  3. Piç.
  4. Arsız, terbiyesiz çocuk.
  5. Bkz. projeksiyon, ileri atma
  6. Görsel izlenimlerin aşağı, yukarı ya da sağa, sola doğru lokalizasyonu
  7. Klasik balenin yedi dans hareketinden biri olan ileriye fırlama.
  8. (en)Goggle.
  9. (en)Dart.
  10. (en)Leap.

fırlamamak

  1. (en)(neg. form of fırlamak) fly off, fly out, leap up, dart, boom, burst, soar (prices), bolt, bounce, break, dash, make a dash, dodge, fling, flirt, high tail, hurl oneself, hurtle, jump, shoot, shoot ahead, shoot off, shoot out, shoot up, skyrocket, spring, stand out.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

fırlamafırlamamakfırlagfırlakfırlak dişfırlak gözlüfırlaklık
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın