extenuatory ne demek?

  1. -'ın ciddiyetini azaltan (bir faaliyetin veya suçun); küçülten, incelten (Arkaik)

extenuate

  1. Hafifletmek
  2. Hafife almak
  3. Cezayı hafifletmek
  4. Azaltmak, eksiltmek
  5. Ciddiye almamak
  6. Mazur göstermek

extenuating

  1. [extenuate] hafifletmek, mazur göstermek, hafife almak, ciddiye almamak
  2. -'ın ciddiyetini azaltan (bir faaliyetin veya suçun); yapılan hareketin ciddiyetini azaltmak için kısmen özürler veya sebepler sunan

Türetilmiş Kelimeler (bis)

extenuateextenuatingextenuating circumstancesextenuationextendextend creditextend modeextend of the protectionextend selection
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın