expedience ne demek?

  1. Uygunluk
  2. Çıkar, menfaat
  3. Çıkar yol, çare

uygunluk

  1. Uygun olma durumu, yakışık, mutabakat, mukarenet.
  2. Bir elçinin bir ülkeye atanmasından önce o ülkeden istenen uygun görme yazısı, agreman.
  3. Özne ile yüklemin veya bazı dillerde olduğu gibi sıfat ile ismin, cins ve sayı bakımından birbirine uyması: Öğretmen geldi. Öğrenciler ödevlerini yapmışlar gibi.
  4. (Derleme.. uyumlama) Özne ile yüklemin veya bazı dillerde olduğu gibi sıfat ile adın, cins ve sayı bakımından birbirine uyması: Öğretmen geldi; Öğrenciler ödevlerini yapmışlar; Çocuklar oyuncaklarını paylaşamadılar; Kuşlar uçuyorlar (veya uçuşuyorlar) vb.
  5. (en)Concord agreement.
  6. (en)Congruity.
  7. (en)Suitability.
  8. (en)Convenience.
  9. (en)Accordance.
  10. (en)Conformity.

expediency

  1. Yol, çare
  2. Uygunluk, çıkar
  3. Menfaat

expedient

  1. Çare, yol, önlem, tedbir
  2. Doğru yolu aramadan istenilen sonucu elde etmek için en kolay yolu teşkil eden
  3. Uygun, münasip, muvafık, kestirme
  4. Yol, çare, tedbir

Türetilmiş Kelimeler (bis)

expediencyexpedientexpedient toexpedientialexpediently
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın