exiled ne demek?
- Sürgün edilen, kovulan
sürgün
- Ceza olarak belli bir yerin dışında veya belli bir yerde oturtulan kimse, menfi
- Bu biçimde sürülme işi ve bu işin sonucu, nefiy
- Bir kimsenin sürüldüğü yer
- Bir bitkide yeni süren filiz.
- İshal.
- Bir kimsenin, sürekli olarak oturduğu yerden uzak bir kent ya da ilçede oturmasını zorunlu kılan ceza.
- Bitkilerin değişik uzunluk ve büyüklükteki, genellikle yapraksız, küçük filiz ve dalcıkları, hlk. ishal.
Deportee.
Banishment.
Deportation.
exile
- Sürgün etmek
- Kovmak
- Sürgün, sürülme
- Sürgün edilen kimse
- Sürmek, sürgüne yollamak
- Sürgüne göndermek
exilic
- Sürgüne ait, menfaya ait.