evlenmek ne demek?

  1. Erkekle kadın, aile kurmak için yasaya uygun olarak birleşmek, izdivaç etmek

    Karımla benim, sanki, yeni evlenmiş gibi bir hâlimiz vardı.

    Y. K. Karaosmanoğlu
  2. (en)Marry.
  3. (en)Get married.
  4. (en)Make a match.
  5. (en)Espouse.
  6. (en)Lead to the altar.
  7. (en)Change one's condition.
  8. (en)Hitch.
  9. (en)Hitch up.
  10. (en)Mate.
  11. (en)Pair off.
  12. (en)Get spliced.
  13. (en)Unite.
  14. (en)Take to wife.
  15. (en)To get married.
  16. (en)To marry.
  17. (en)To wed sb.
  18. (en)To take sb in marriage.
  19. (en)Celebrate a marriage.
  20. (en)Change one's conditions.
  21. (en)To change one's condition.
  22. (en)Contract marriage / matrimony.
  23. (en)Step off the carpet.
  24. (en)Take in matrimony.
  25. (en)Tie the knot.
  26. (en)To take to wife.

evlenmek barklanmak

  1. Evlenerek bir aile kurmak.

evlenmek istemeyen kadın

  1. (en)Diana

Türetilmiş Kelimeler (bis)

evlenmek barklanmakevlenmek istemeyen kadınevlenmek isteyen kimseevlenmekten vazgeçmekevlenmeevlenme cüzdanıevlenme çağıevlenme çağındaevlenme çağında olmaevlenevlendikten sonrakievlendirilmeevlendirilmekevlendirmeevle cadde arasındaki yolevle iş arasını trenle gidip gelmekevlekevlek koramıevlekaçmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın