ettirgen eylem ne demek?

  1. (Derleme., ettirgen fiil, ettirgen çatılı fiil) Taşıdığı kavram, bir nesneye aktarılabilen çatılı eylem. Türkçede bu eylem, geçişli veya geçişsiz eylem kök veya gövdelerine -ir-, -tir-, -t-eklerinden birinin veya ikisinin üst üste getirilmesiyle kurulur: Çocuğa ilâcı zor içirdik; Bu işi başkasına yaptırtmak gerekir; Lütfen kapıyı kapatınız vb.
  2. (en)Causative verb, factitive verb.
  3. (fr)Verbe causatif, verbe factitif

ettirgen çatı

  1. Geçişsiz fiillerin geçişli fiili dönüştüren, geçişli fiillerde hareketin başkalarına yaptırıldığını gösteren fiiller oluşturan -er-, -ir-, -tir-, -t- eklerinden birinin veya ikisinin üst üste getirilmesi ile kurulan fiil çatısı: içirmek (iç-ir-), söylettirmek (söyle-t-tir-), güldürtmek (gül-dür-t-) gibi.
  2. (Derleme.,ettirgen çatılı fiil) Taşıdığı kavram, bir nesneye aktarılabilen ve geçişli veya geçişsiz eylem kök veya gövdesine -ir-, -tir-, -t- eklerinden birinin veya ikisinin üst üste getirilmesiyle kurulan çatı: İçirmek (iç-ir-mek) , sevdirmek (sev-dir-mek) , söyletmek (söyle-t-mek) , sevdirtmek (sev-dir-t-mek) , söylettirmek (söyle-t-tir-mek) , güldürtmek (gül-dür-t-mek) , yatırtmak (yat-ır-t-mak) , konuşturtmak (konuş-tur-t-mak) vb. (bk. çok çatı) .
  3. (en)Causative, factitive voice.
  4. (fr)Causatif, voix factitif

ettirgen fiil

  1. Geçişli veya geçişsiz fiil kök veya gövdelerine -er-, -ir-, -tir-, -t- eklerinden birinin veya ikisinin üst üste getirilmesiyle kurulan ve taşıdığı kavram bir nesneye aktarılabilen çatılı fiil, faktitif: İlacı zorla içirdik. Bu işi başkasına yaptırtmak gerekir. cümlelerinde olduğu gibi.
  2. Hareketin her zaman özne dışındaki bir varlığa yöneldiği, geçişli veya geçişsiz fiil kök ve gövdelerine -Ar-, (I)r-/-(U)r-, -DIr-/-DUr-, -(I)t-/-(U)t-, -z-, -zır- gibi ettirgenlik eklerinden birinin veya ikisinin üst üste getirilmesiyle kurulan fiil: çık-ar-, kop-ar-, aş-ır-, bit-ir-, uç-ur-, al-dır-, bak-tır-, gül-dür-, yol-dur-, acı-t-, eski-t-, çürü-t-, tanı-t-, ak-ıt-, kork-ut-, ürk-üt-, em-zir- gibi. Kollarını gerdi, geriye doğru yaylandırdı (T. Buğra, Yalnızlar, s. 171). Hürrem masaya biraz daha yaklaştırdı iskemlesini (göst. e., s. 231) vb.
  3. (en)Causative verb, factitive verb.
  4. (fr)Verbe causatif verbe factitif

eylem

  1. Bir durumu değiştirme ve daha ileriye götürme yönünde etkide bulunma çabası, amel.
  2. Eyleme işi, fiil, hareket, aksiyon.
  3. Fiil.
  4. Etki
  5. Bazı vital fonksiyonların kapasitesi
  6. Güç, potansiyel
  7. Sanığın, ceza verilmesini gerektiren bir suçu işlemesi durumu.
  8. Aksiyon.
  9. Bir durumu değiştirmek için gösterilen çaba.
  10. (en)Activity.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ettirgen çatıettirgen fiilettirgenettirgenlikettirgenlik ekiettiği hayır ürküttüğü kurbağaya değmemekettiği hayır, ürküttüğü kurbağaya değmemekettiği yanına kalmakettiğini bulmakettiğini yanına bırakmamakeylemeylem adıeylem alanıeylem ayarıeylem çekim ekieylem çekimieylem çubuğueylem değerieylem den türeme eylemeylem dizgesi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın