eleutherophobia ne demek?

  1. Özgürlük korkusu

özgürlük

  1. Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumu, serbestî
  2. Her türlü dış etkiden bağımsız olarak insanın kendi iradesine, kendi düşüncesine dayanarak karar vermesi durumu, hürriyet.
  3. Bağlı olmama; dışardan etkilenmemiş olma; engellenmemiş olma; zorlanmamış olma.
  4. Her türlü dış etkiden bağımsız olarak insanın kendi istencine, kendi yasasına, kendi düşüncesine dayanarak karar vermesi (seçme özgürlüğü).
  5. İnsanın kendi istemesi, kendi istenci ile eylemde bulunabilme olanağı; insanın dıştan engellenmeden etki yapabilmesi. İstenç özgürlüğü: İnsanın istemelerini kendisinden başka bir şeyin engellememiş olması, ya da başka bir şeyce kendisinin dışında bir istemeye zorlanmamış olmasıdır. İnsan istenci özgürdür demek, insanın istemesinin nedeni insanın kendisindedir, demektir. İnsan, istemelerinde özerk ise özgürdür. İstemenin kendisi engellenmişse ya da insan bir başkasınca, bilerek ya da bilmeyerek, herhangi bir istemeye zorlanmışsa, insanda istenç özgürlüğü eksik demektir. (Ör. Uyutum yoluyle uyuşturulmuş insanda, istemenin kendisi engellenmiş ya da kötürümleştirilmiştir. Ayrıca istemeleri insana ailesince, çevresince, toplumca aşılanmış olabilir. Kişiselözgürlük: İstenç özgürlüğü ile bağlantılı. Bir insan isteme, düşünme ve eylemlerinde bir başkasınca engellenmiyor ya da bir şeye zorlanmıyorsa, kendi istemesi içinde hareket ediyorsa, o insanın kişiliği özgür olarak gelişmiş demektir. Öyleyseözgürlük, insanın kişiliğinin, kendi özünün ve kendi davranış biçiminin etkili olmasıdır. Bu anlamda istenç özgürlüğü de kişiliğin istemeye temel olmasından başka bir şey değildir. Düşünme özgürlüğü: İnsanın dış etkilerden kurtularak düşünme özerkliği kazanabilmesi. Her türlü baskıdan, özellikle dinsel inançlardan bağımsız olarak düşünebilme. Ancak, düşünme özgürlüğünden anlaşılan yalnızca bağımsız düşünebilme yeteneği değildir, (düşünmenin kendisi baskı altına alınamaz); düşündüğünü başkaları karşısında dile getirebilmektir aynı zamanda. Düşünme özgürlüğü, öyleyse, yazma ve söyleme ile birlikte gider. Düşünme özgürlüğü, en kesin anlamıyle basın özgürlüğünde gerçekleşir. Törel bilinç özgürlüğü: Bir insanın kendi törel bilincine göre davranabilmesi; özellikle dinsel inançlarında özgür olması. Herhangi bir dine bağlı olma ya da olmamada özgür olması. Eylem özgürlüğü: (Zorunluluğun değil, baskının karşıtı olarak) Dış baskılardan, özellikle başka birinin baskısından bağımsız olarak kendi isteğine göre davranabilmek hak ve gücü. Başlıca biçimleri:
  6. Fiziközgürlük: Her türlü dış baskıdan bağımsız olarak hareket edebilme yetisi. (Ör. Hapiste yatanın fizik özgürlüğü kısıtlanmıştır.)
  7. Ruhbilimselözgürlük: Dış güçlerce belirlenmeden, insanın kendi doğasının eğilimlerine göre hareket edebilmesi durumu.
  8. Ahlaksalözgürlük: Kendi kendini belirleyebilme yetisi. İnsanın ahlâk eylemlerini başkasının zoru ile değil, kendi istenci ile gerçekleştirmesi. İnsanın eylemlerinden sorumlu olabilmesi içinözgürlük, ahlâkın önkoşuludur. Bu bakımdan bir sorumluluğun olabilmesi için, ahlaksal özgürlüğün temelinin kişiselözgürlük olması gerekir. Buözgürlük baskıyı dışarda bırakır, ama yükümlülüğü değil.
  9. Toplumsalözgürlük: Yasaların koruyuculuğu altında ve yasaların sınırları içinde başkalarının özgürlüğünü kısıtlamadan hareket edebilme. Toplumsal özgürlüğün temeli de kişiselözgürlüktür. J.J. Rousseau toplumsal özgürlüğü, insanın kendi yasalarını kendisinin koymasında görür. Kant da Rousseau'nun bu ilkesinden kalkarak özgürlüğü usun -> özerk oluşuna bağlamıştır. Marksçı görüşteözgürlük toplumsal zorunlukla özdeşleştirilmiştir. "Doğaya boyun eğerek (doğa yasalarına uyarak) ona egemen olunabilir." (Bacon) düşüncesinden kalkan Marksçıların görüşüne göre; doğada zorunluk geçerlikte olduğu gibi, toplum yasalarını yürüten de zorunluluktur. Gerçekteözgürlük diye bir şey yoktur. Ancak bu zorunluluğu gören özgür olabilir. Doğalözgürlük: İnsanın çevresini değiştirebilmesi yeteneği. Hayvan çevresine uyar, insansa çevresini değiştirip ona biçim verebilir.
  10. (en)Liberty, freedom.

eleuthere

  1. Eleuthere Irenee Du Pont, Éleuthère Irénée Du Pont (1772-1834), du Pont de Nemours ve 1802'de dünyanın en büyük ve en başŸarılı kimya şŸirketlerinden biri haline gelen şŸirketi kuran Paris'te (Fransa) doğŸan ABD'li barut üreticisi

eleutherian

  1. Özgürlük bahşeden.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

eleuthere eleutherian
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın